Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Şentop: “Türk dili ortak aidiyetimizi artırır, milli varlığımızı diri tutar”
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Kuzey Makedonya’da Türk Eğitim Günü dolayısıyla yaptığı konuşmada, “Türkçe ortak aidiyetimizi artırır, milli varlığımızı diri tutar” sözlerini kullanarak, “Türkçe sembol olmaya devam edecek” dedi. yüzyıllardır olduğu gibi önümüzdeki dönemde de barış, huzur ve dayanışmanın teminatıdır.”
Meclis Başkanı Mustafa Şentop, Kuzey Makedonya’daki temaslarını sürdürüyor. Şentop, Makedonya Türk Sivil Kuruluşlar Birliği (MATUSITEB) ile Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’nın (TİKA) Türkçe Eğitim Şenliği kapsamında düzenlediği programda konuştu. Tüm Kuzey Makedonya halkının Türk Eğitim Bayramı’nı kutlayan Şentop, “Yıllardır bu anlamlı organizasyonu kusursuz bir şekilde düzenleyen Makedonya Türk Sivil Toplum Kuruluşları Birliği başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Büyük küçük herkesi kutluyorum. dedi.
“Türkiye olarak Türkçe eğitiminin güçlenerek devam etmesine özel önem veriyoruz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ileten Şentop, “Emin olun ki başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere her Türk vatandaşının kalbi bu topraklarla birlikte atmaktadır. Türkiye olarak Türkiye’de Türk eğitiminin güçlendirilmesine özel bir değer atfetmekteyiz. Kuzey Makedonya Türk dilinin Kuzey Makedonya’da yaşatılmasının bu coğrafyada birlik ve barışın pekişmesine, kültürel zenginliğin her daim yaşatılmasına ve bu güzide ülkenin gücünü çok daha yukarılara taşımasına da hizmet edeceğine inanıyoruz. dedi.
“Türkçe ortak aidiyetimizi artırır, millî varlığımızı diri tutar”
Türkiye’nin bağımsızlığından bu yana Kuzey Makedonya’ya her alanda destek verdiğine işaret eden Şentop, “Bizi birbirimize bağlayan pek çok ortak nokta var. Bunların başında da elbette ortak geçmişimiz, şekillendiren, yorumlayan dilimiz geliyor. ve bu geçmişi bugüne taşır, hoş Türkçemiz.Çünkü aklımızdan geçen her niyet,kalbimizden geçen her söz ancak dil ile vücut bulur.Sevincimizi ve sıkıntımızı ortak paydaya dönüştüren Türkçemiz, sadece geniş kitlelerin iletişim kurmasını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda konuşulduğu her yerde ortak bir kişilik kazanma sürecini de ortaya koyuyor. Ortak aidiyetimizi artırıyor, milli varlığımızı diri tutuyor” dedi.
Türkçenin bir köprü görevi gördüğünü vurgulayan Şentop, “Bizi birbirimize bağlayan bir köprü görevi görüyor. Gönülden kalbe, akıldan akla, geçmişten geleceğe ortak köprülerimizi ve değerlerimizi kuruyor. O kadar güçlü bir köprü ki, binlerce yıllık tarihiyle yaşayan bir kültür mirasına inanıyoruz.” O kadar sağlam bir köprü ki, asırların sevincini, hüznünü, gayesini yüklese de asla sallanmıyor. Öyle uzun bir köprüdür ki kilometrelerce uzaktaki toplumları birbirine bağlar. Öyle bir köprü ki ortadaki tüm sınırları ve kilometre farklarını ortadan kaldırmayı başarıyor.” .
Türkçe, Ankara’dan Üsküp’e, Azerbaycan’dan Kazakistan’a, Kırgızistan’dan Özbekistan’a, Sibirya’dan Basra Körfezi’ne, Uzak Asya’dan Avrupa’ya uzanan geniş bir coğrafyada yüz milyonlarca insan tarafından konuşulmakta; Ortak bir geçmiş, kültür ve ideali paylaşmaya vesile olduğunu belirten Şentop, “Bütün sınırları, kilometreleri ortadan kaldırmayı başarıyor. Onu başka bir kardeş konumuna getiriyor” dedi.
“Türkçe anadilde eğitim, anayasal bir hak olarak ilim ve irfanı yaymaya büyük bir özveriyle devam ediyor”
Şentop, “Türkçeyi yaşatmak için çok önemli bir sorumluluğumuz var. Bunu sağlamanın en değerli yolu da anadilinde Türkçe eğitim vererek genç beyinlere ulaşmaktır. Ne mutlu ki Türkçe ile başlayan anadilde eğitim başlıyor. 1944 yılında Üsküp’te Sultan Murad Camii avlusunda bulunan Tefeyyüz Mektepleri, bugün anayasal bir haktır.İlim ve irfanı büyük bir özveriyle yaymaya devam etmektedir.Tabii ki milli varlıkları korumak ve yaşatmak gayesiyle faaliyet gösteren Yücelistler hayatta kalan Makedon Türkleri, bu günlere gelmek için büyük çaba sarf ettiler.
İlk Türk okulu Tefeyyüz’ün açılışına öncülük eden Yücelciler’e değinen Şentop, “Yeni Türk alfabesiyle okuma kitapları yayınlayarak, ilk Türkçe yayınını Üsküp Radyosu’nda yaparak, milli bilinci bu topraklarda yaşattılar. ilk Türkçe gazete olan Birlik’i yayınlayan Mehmet Akif Ersoy, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Namık Kemal’in Türkiye’den birçok önemli eserini bu topraklara taşımasına, okumasına, hatta en çok okunan kitapları haline gelmesine vesile oldular. ve Yahya Kemal Beyatlı, “Böylece ‘lerin eserleri öğretilmiş ve özümsenmiş, böylece onlardan sonraki neslin niyet yapısı da buna göre şekillenmiştir. Bu topraklar çok değerli aydınlar yetiştirmiş ve bu şahsiyetler Türkçemiz için değerli çalışmalara imza atmışlardır.”
“Osmanlı dönemi incelendiğinde şairlerin değerli bir bölümünün Balkanlarda doğup büyüdüğü görülür”
Büyük tarihçi Fuad Köprülü’ye göre Osmanlı kültür coğrafyasında en çok şair yetiştiren bölgeler sıralamasında Üsküp ve Manastır’ın başı çektiğine işaret eden Şentop, “Osmanlı dönemi incelendiğinde görülür ki; Şairlerin değerli bir kısmı Balkanlarda doğup büyümüştür.Aslında bu anlamda Rumeli’dir.’Şairler Evi’ olarak da anılır.Örneğin Balkanlarda Rumeli ve Makedon şairlerin etkisini inkar edemeyiz. Klasik Türk Edebiyatı.’, Yeniceli Usuli, Celal Bey, Firdevsi’yi anmadan Divan Edebiyatından söz edemeyiz. Edebiyat ve fikir dünyamızın büyük ve çok önemli şairi Yahya Kemal için Üsküp’ün çok özel bir önemi vardır. Onu Yahya Kemal Beyatlı mertebesine getiren etkenler, bu toprakların etkisi yadsınamaz.Bu şehrin, Üsküp’ün her taşı, dalı, köşesi ve burada geçirdiği 18 yılın oluşumunda büyük payı olmuştur. Kent. “Üsküp’ten ayrıldıktan sonra Selanik, İstanbul, Paris, Varşova, Madrid, Lizbon ve Pakistan’a yaptığı yolculukta Üsküp ve Makedonya’yı aklından ve hatıralarından hiç çıkarmadı.”
Yahya Kemal Beyatlı’nın “Paris’te bulunduğum zamanlarda bile Üsküp’teki ezan seslerinin bir hatıra gibi kulaklarımda çınladığını ve beni nostaljide bıraktığını hissettiğim zamanlar oldu ama bu sesler beni hiç sarmadı. tüm hayatım boyunca beni terk etti.” İstanbul’a olan sevgisini ve özlemini dile getirdiğini belirten Şentop, “Balkan Çınarı lakaplı Makedon Türk şairi İlhami Emin’in şu sözleri Yahya Kemal’in Üsküp için önemini çarpıcı bir şekilde özetliyor: “Üsküp, İstanbul’a bağlıdır. Yahya Kemal üzerinden tarih. Bu şehir Yahya Kemal’dir. Kemalsiz düşündüğümüzde sanki son Türk Üsküp’ü terk etmiş gibi olur. Bu vesileyle Türk dilinin bu topraklarda yaşaması için canla başla çalışan hatta fedakarlık yapan kahramanları rahmetle anıyorum. Bu uğurda hayatlarını kaybettiler” dedi.
“Bu topraklarda yaşayan soydaşlarımızın kıymeti ve kıymeti bizler için çok büyüktür”
Türkiye ile Kuzey Makedonya’nın ortak kader devletleri olduğunu belirten Şentop, “Halklarımız arasındaki derin sevgi, kardeşliğimiz ve güzel Türkçemiz, ülkelerimizi birleştiren en büyük zenginliklerimizdir. Paylaştığımız bedellerin yanı sıra ülkelerimizin inancı da birdir.” medeniyet, barış, istikrar ve refaha dayalı bir gelecekte, sözün özü olan Türk dili ve edebiyatının sayısız katkıları olmuş, Türk milli şuurunu tüm zorluklara rağmen iyi yaşatmış, tüm baskılara rağmen yaşatmayı, ve bu topraklarda yaşayan soydaşlarımızın değeri ve maliyeti çok yüksektir.Bu anlamda Türkçe eğitim ve kültür faaliyetlerinin devamı Yeni neslin Türkçeyi unutmaması ve Türkçeyi kullanmaması için Türkiye Cumhuriyeti olarak bizler , Büyükelçiliğimiz, Milli Eğitim Bakanlığımız, Maarif Vakfımız, TİKA’mız, Yunus Emre Enstitümüz, YTB’miz ile iş birliği yapmak ve devamını sağlamak için ne gerekiyorsa yapacaktır. diliniz hak ettiği gibi yaşıyor. Biz her zaman hazırız” dedi.
“Türkçe yüzyıllardır olduğu gibi önümüzdeki dönemde de barışın, huzurun ve dayanışmanın simgesi olmaya devam edecektir”
Şentop, “Kuzey Makedonya’da Türkçe eğitiminin güçlendirilmesi için göstereceğimiz her çaba, bu coğrafyadaki kardeşliğin pekişmesine, ülkenin kültürel zenginliğine ve prestijine büyük katkı sağlayacaktır” diyerek, “Türkçe, dillerden biridir. bu coğrafyayı inşa eden, bu zengin kültürü yüzyıllardır olduğu gibi önümüzdeki dönemde de simge olmaya devam edecektir.Tarihin akışının değişmeye başladığı bu günlerde Türkiye ve Kuzey Makedonya çalışmalarını sürdürecektir. hak, adalet, insanlık ve özgürlük dengesi içinde tüm insanlığa hizmet etmek için tam bir birlik içinde.Türk Eğitim Bayramını bir kez daha en içten duygularımla kutluyor, böylesine güzel bir organizasyonda bir araya gelmemizi sağladığınız için sizleri tekrar kutluyor ve teşekkür ediyorum. aranjman.” – ÜSKÜP